9 Ocak 2011 Pazar

Arşivden - 16

Hangimiz böyle değiliz ki? 3 Mart 2010...

Küçük Dünya - Giriş 


Yavaş yavaş uyanıp duyu organları çalışır hale gelmeye başladığında gözleri seneler önce hevesle boyadığı odanın mavi duvarını gördü, kulakları ise çalan şarkının sesini duydu. Bilgisayarı her gece açık olurdu; uyumasına yeteceğini tahmin ettiği süreyi tamamlayacak kadar sıraya koyar sevdiği şarkıları, karışık çalmaya geçmeden önce uyuyabilmeyi umardı. Sıraladığı şarkılar bitmeden dalardı her seferinde…

Sabahları ise genelde bilmediği grupların şarkılarıyla uyanırdı. Tek bir şarkısını dinleyip beğendiği şarkıcıların bütün albümlerini bulur, hiç birini dinlemezdi sonradan. Bütün gereksiz şeyleri sileceğine söz verir bilgisayarı her kastığında, sevdiği şarkılardan tek bir çalma listesi oluşturup gerisini kaldırabileceğine inanır; bu inanış günler sonra bilgisayarı yeniden kastığında gelirdi aklına yeniden. Bu yüzden uyandığında kulağına gelen müzik seslerini genelde beğenmez, artık müziksiz uyuyacağına kendini inandırır, akşamına unuturdu.

O sabah farklı olmuştu ama. Uzun zaman sonra senelerdir kullanıp asla sürümünü yükseltmediği müzik programı ona kıyak geçmiş, gözlerini açtığı sırada kulaklarına da çok sevdiği bir şarkı dolmuştu. Ona bu tip şeyler her zaman saçma gelse de, duyduğu sözlerin ona bir mesaj olup olmadığını düşünmeden edemedi. Gülümsüyordu yüzünü yıkamaya giderken.

“When hours have gone by, i’ll close my eyes. In a world far away, we may meet again…”

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...