7 Ocak 2011 Cuma

İlk Yazı


Merhaba.

Adım Ersin.  Farklı olmanın marifet sayıldığı bir ülkede sıradanlığı savunan ve öyle olmayı seven bir adamım. Artık anlamının iyice küçültüldüğünü ve henüz içini dolduramadığımı düşündüğüm "mühendis" etiketini 2008'in 24 haziranında almış ve aradan geçen zamanda iş denemeleri, askerlik vs derken artık yavaştan hayatının dengeye oturmaya başladığını sanan biri...

2. defa yazmaya başlıyorum. Bir seneyi geçti sanırım cesaret edip ilk blogumuzu açalı. Orada birçok yazı yazmıştım uzun süre öncesine kadar. Sağolsun Hasan aldı götürdü orayı. Baya takip edeni, yorumlayanı ıvır zıvırı var. Kimliği mavi olup, spor hakkında yazmadan 200 küsür izleyici edinmek kolay değil.

Başlangıç daha iyiydi ama; sıfırdan başlamanın keyfi ayrıydı. 1 yorum onay bekliyor yazısını gördüğünde heyecanlanmak, blogu takip etmeye başlayan birini gördüğünde sevinip onun blogunu incelemek, bazen benim yaptığım gibi blogları gezip başkalarının dünyasında kendisini arayan yolcuların benim dünyama da uğradığını görmek güzeldi. Biraz da bu yüzden yeniden ve bu sefer tek başıma başlıyorum seyir defterime notları düşmeye. 

Böyle yazınca da sanki amacım arkadaş edinmek, popülerleşmekmiş gibi göründü ama aslında tam tersi. Üstte söylediklerim blog yazmanın getirdiği küçük güzellikler sadece, çok önemli şeyler değil. Zaten biraz da diğer blog çok genişlediği için kendim başlıyorum. İç dünyasının dış dünyasının tam tersine büyük olduğunu düşünen biri için sadece kendine ait bir boşluk daha iyi. Bu yüzden diğer blog, facebook, msn vs. diğer ortamlarda buranın linkini paylaşmayacağım.

Bunlar ufak nedenler, asıl amaç tabi ki geçmişimi, yaşadıklarımı, başardıklarımı, hayallerimi, kaybettiklerimi, umutlarımı yani hayatımı not etmek. Kendim için, ilerisi için. 

Bir de dünü unutmamamı sağlayacak burayı bugün açmam. Geçmişten bahsetmiyorum. Dünden; yani 6 ocak 2011 gecesinden. Geçmiş zaman hikayelerimin ve farklı rüyalarımın ana karakterinin 6 senenin sonunda hayatımdan tamamen çıkmasını da temsil ediyor burası. 

Elbette o kahramanın yeri hiçbir zaman dolmayacak ve elbette o kahraman ileride neler yaşanırsa yaşansın unutulmayacak. Diğer türlü 'geçmişte yaşayan adam' olamam zaten. Ama günün birinde 'geleceğe umutla bakan adam'a dönüşebileceğimi hayal ediyorum hala.

Buradan göreceğiz bakalım, yolumuzun devamında neler olacak.

 

2 yorum:

Büşra Bayram dedi ki...

E hayırlı olsn blogun o zaman :) Seni izlemeye devam edicez :)

rsn dedi ki...

Ahanda! Teşekkür ederim, çok sevindim yorumuna. Ben de seni izlemeye devam edeceğim, tabi önce başlayacağım. utanan sıkılan smiley falan yok mu ya. :) neyse sözüm söz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...