10 Ocak 2011 Pazartesi

Şarkılar ve İfade Ettikleri - İlk Bölüm


Müzik kariyerim Düzce'de bir ay süreyle gittiğim kıytırık bir gitar kursundan ibaret. Şu sıralar çalışan ve fena olmayan bir gelire sahip olan, üstelik yalnız yaşayan bir adam olmamdan cesaret alarak bir akustik gitar veya yan flüt edinmeye niyetli olsam da müziği icra edebilecek yeteneğe sahip olduğumu hiçbir zaman düşünmedim.

Lakin iyi bir müzik dinleyicisi olduğumu düşünmüşümdür her zaman. Bu düşüncede kendimden üç yaş büyük olan bir abiye ve müzik aşinalığı ve zevkine sahip olan bir babaya sahip olmamın etkisi büyük. Geçmişte yaşayan adam olmamda müzik önemli bir yere sahip. 

Tüm hayallerin bir fon müziği vardır sonuçta...  

Babamdan Barış Manço, Erkin Koray, Boney M. gibi efsaneleri miras aldım. Henüz 7 yaşında ufacık bir çocukken Barış Manço'nun Allah'ım Güç Ver Bana şarkısıyla hayallere dalardım. Ben Bilirim, Dağlar Dağlar, Gülpembe, Çıt Çıt Çedene, İşte Hendek İşte Deve, Katip Arzuhalim ve daha bir dolu Barış Manço şarkısı... Hepsi ezberimdedir. 2023'ün o muhteşem melodisi... 

Heeey koca topçu, şu dağlara yan gelee!

Freeze! I'm Ma Baker. Put your hands in the air and gimme all your money!.. 

Özellikle yabancı müzikle tanışmamda abimin etkisi büyük oldu. Onun sayesinde her telden müzikle tanıştım ve yaşıtlarımdan 3 yaş büyük bir müzik zevkim oldu. Az kaset çektirmedik 60'lık, 90'lık. 

Zaman geçtikçe dinleyiciliğimiz de gelişti. Her türden sevdiğim bir dolu şarkı oldu. Biri ne tür müzikten hoşlandığımı sorsa vereceğim cevap ne kadar klişe olsa da 'Her tür müziği dinlerim.' olur. Başka verecek cevabım yok ki. 

Konunun başlığı ve devamı müzikle alakalı değil aslında, belli başlı şarkılar vardı başlamadan önce anlatmak istediğim. Kulaklıkla uyuyakaldığından çok kez ağrıyla uyanmış olan benim gibiler için bazı şarkılar anlatmak istedikleri farklı şeyler olsa da farklı zamanları, farklı yerleri, farklı olayları hatırlatırlar. Sadece geçmişe götüren zaman makinaları gibi.

Beni zamanda geriye götüren, iyi-kötü günleri tekrar hatırlayıp kötü bile olsa dinlediğimde yüzümde gülümseme yaratan şarkıları hatırlamaya çalıştım tatil bitimi İzmit'e dönerken. Gece gece notlar bile aldım. Bu blog için çok ümitliyim. Uzatmayayım.

Vega - Tatlı Sert (tüm albüm)

Bu albüm bana 2005 yılında üniversitenin ilk yılında bahar dönemini bitirir bitirmez yaptığımız Adana yolculuğumuzu hatırlatır her zaman. Aileden ayrı ilk sene bitmiş, sınavlar biter bitmez Hasan'ın yanına damlamışım Kayseri'ye. Onun sınavları bitmemişti daha ve ben oradayken girdiği 5 sınavdan da kalmıştı! Şu an 7. senesini okumasındaki ilk kırılma noktasının bu olduğunu söyleyerek bana söver her lafı geldiğinde. 

Beraber Adana'ya geçmiştik sonrasında, şimdilerde içtima lafından nefret etmekle meşgul olan Mehmet'in yanına. Arkadaş grubunun memleketin her yanına dağılmasının güzel tarafı işte. 

Arkadaştan ikinci el olarak satın aldığım 128 mb Minton mp3 player ile ezberlediğim bu albüm beni her seferinde Adana'ya; kız yurdunun karşısındaki abi evine, devasa üstelik uçabilen hamam böceklerine, müthiş manzaralı üniversitesine, Hasan'la beraber ikimizinde inatlaşıp aynı kotu aldığı Amerikan pazarına (sonradan giymedik ikimiz de tabii, mallık diz boyu) götürür. 

Aslında her biri ayrı hikaye anasını satayım...

Devam edeceğim...   

Ulan kulaklıkla uyuyakalmışken arkadaşın çektiği fotoğraf vardı. Tam konusu gelmişken koyacaktım mis gibi. Aradım mamafih bulamadım... 

2 yorum:

ilnevyA dedi ki...

Mehmet'ler 11. kata taşındığındaki hamam böceği yorumu nasıldı? 11. kata çıkan hamamböceğinin ümüğünü s....

Çakma da olsa, giymesek de, göstermesek de o Diesel kotlar bizim kotlarımızdı.

Heyecan yaptın mı la bu yorumu onaylarken :D

ilnevyA dedi ki...

Huah onaylama sistemi yokmuş. Ben heyecan yaptım şimdi. haaaaaah huah.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...