9 Ocak 2011 Pazar

Arşivden - 17

11 Nisan 2010...

Kalp ve Beyin 


-      - Kahretsin ya bıktım artık senden! Artık rahat bırak şu adamı, sızlama adam her başını yastığa koyduğunda. Kaç sene oldu? Üç mü beş mi? Düşündürtme bana eskileri, hatıraları. Bana düşündürdükçe sen çekiyorsun acıyı. Bırak sileyim her şeyi, unutturayım, yeni umutlarla dolayım. Belki kapatırsın sen de yaralarını böylece, yapma bunu kendine, lütfen.

-         - Ben çok mu istiyorum sanıyorsun? Olmuyor işte olmuyor; tam başka uğraşlar buluyorum kendime, başka heyecanlar, başka olaylar, başka insanlar için atmaya başlıyorum tüm gücümle, yaraların kabuklandığını sanarken ben, bir şekilde derinlerimde bir yerlerde başlıyor kanama. Önce küçük bir sızıntı şeklinde, sonra büyüyor, durmuyor. Ne kadar istesem de o kalıyor yerinde, söndürülmüş bir ateşte hayatta kalmak için rüzgârın en sessiz nefeslerini kullanmaya çalışan bir kor gibi.
-           
          - Peh! Benzetmeye bak. Sen ve senin romantik ayakların, cinsiniz bozuk oğlum sizin hepiniz böylesiniz. Bu adam ne çektiyse senin yüzünden çekti biliyorsun değil mi? Senin atmanı sağlayan diğerlerini kenara atmayı bırak artık. Ailesi, arkadaşları, uğrunda hepimizin çok sıkıntı çektiği geleceği… Bütün bunları tek bir kalp için bırakmaya değmez, sen de biliyorsun. Bir gün dayanamayacaksın, tıkanıp kalacaksın, uğrunda atacak bir şeylerin kalmayacak ve hepimizin sonu olacaksın. Bu mu istediğin?
-         
        - O kalp de bir zamanlar benim için atıyordu ama. Belki de hala…
-           
        - Al işte, hala diyor ya, hala diyor ya! Atmıyor kardeşim atmıyor. O kalp senden sonra eminim başkaları için de atmıştır, hala da atıyordur severek, isteyerek. Senin gibi bize acıdığından değil. Sen hala seneler öncesinde yaşıyorsun. Onun yüzünden kaç kalbi yarı yolda bıraktın sen? Senin onlara yaptığın çok mu farklı bu durumda? Biraz gayret etseydin şu an hepimiz mutlu mesut yaşardık ve bu adam her gece uyuyana kadar aynı eski filmleri izlemek zorunda kalmazdı. 
-           
          - Kaç kere diyeceğim sana ya? Ben sadece inancımın peşinde koştum, sen de biliyorsun hepsini. Diğer kalpler için üzülmedim mi sanıyorsun, denemedim mi sanıyorsun? Olmadı işte, beceremedim, yapamadım. Bundan sonrası ne olur bilmiyorum,  sen düşün artık. Zaten düşünmek senin işin değil mi?
-           
         - Çok komik, senden bir halt olmaz! Ne halin varsa gör…

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...